"Bir Ölür Bin Dirilir" Dağ

Sedef HIZLAN profil resmi

Kategorisi : Vizyon Filmleri

Yayınlanma tarihi : 17.11.2012

Etiketleri : türk, ufuk bayraktar, fırat doğruoğlu, çağlar ertuğrul, alper çağlar, dağ, kürt, asker


Dağ'da zorunlu askerlik yapan iki gencin hikayesini konu alan Dağ, bu hafta vizyona girdi. Yönetmenliğini Büşra filminin yönetmeni Alper Çağlar'ın yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Fırat Doğruoğlu gibi isimler yer alıyor. 

Filmin hikayesinden kısaca bahsedecek olursak; zengin aile çocuğu Oğuz (Çağlar Ertuğrul) bedelli askerlik yapabilme şansı varken bunu reddeder ve kısa dönem askerlik yapmak için Dağ'a gider. Bir yandan da askerliği cezalar yüzünden uzun zamandır uzayıp duran "arıza" lakabıyla bilinen Bekir (Ufuk Bayraktar) vardır aynı bölükte. Yıldızları  bir türlü barışmayan bu iki genç iletişim antenini tamir etmek için dört kişilik bir ekiple yola çıkarlar. Ancak bir anda terörist saldırısına uğrarlar ve ne yapacaklarını şaşırırlar. Yaşadıkları çeşitli maceralar sonucunda birbirlerine destek olmaya başlarlar. Başta hiç anlaşamayan bu iki gencin o koşullar altında, kardeş olduğunu görürüz, öyle ki birbirleri için hayatlarını tehlikeye atmaktan bile kaçınmazlar.

Filmin önemli bir özelliği sürekli flashbackler sayesinde geriye dönüp karakterlerin anılarını görmemizi, hayatlarını ve kişiliklerini anlamamızı sağlaması. Böylece karakterleri daha iyi tanıyor ve onlarla daha kolay empati kurabiliyoruz. Hal böyle olunca film izleyicinin milliyetçi duygularına kolayca dokunabiliyor tabii. 

Filmde ilk eleştireceğim nokta oyunculuklar ve senaryonun belli bölümleri. Bir kaç başrol dışında oyunculukları zayıf buldum. Bunun yanı sıra özellikle flashbacklerdeki arkadaşlar ve aile arasındaki dialoglar başarısız olmuş. Doğallık yakalanmaya çalışılırken klişelere başvurulmuş ve amaçlanan doğallıktan hayli uzaklaşılmış. Fakat Dağ'da geçen sahnelerdeki gerek dialoglar gerek oyunculuklar çok başarılı. Hem seyirciye dokunuyor hem de onları filme bağlıyor. 

Filmin çok belirgin mesajarından biri, her Türk gencinin askerlik yapması gerektiği. Filmde askerlik öyle bir gösteriliyor ki bedelli tercih edenler, hatta kısa dönemler bile dışlanıyor zaman zaman. Fakat tabii ki en büyük eleştiri askerden kaçanlara. Askerlik biz Türklerin hassas olduğu bir konu aslında. Erkekler arasında oldukça önemli bir şey. Babalarımızdan az "askerlik anısı" dinlemedik zamanında hepimiz. Hatta bilindik bir sözümüz bile var "Her Türk asker doğar" diye. Hal böyle olunca filmin bu mesajı vermesi de garip karşılanacak bir şey değil. Özellikle milliyetçi duygular aşılamaya çalışan bir filmde Türkler için bu kadar önemli bir olgunun dile getirilmesi ve insanları askerliğe teşvik etmesi oldukça yerinde olmuş. Bu durumun en belirgin örneği ailesi ve kız arkadaşı tarafından sürekli bedelli askerlik yapması istenen zengin Oğuz'un, vatan borcunu ödemekten kaçınmaması ve tehlikeli olduğunu bile bile oraya gitmesi. Bekir'in annesinin son sözlerinin de "askere git, adam ol" mesajnı vermesi bunun karşımıza çıktığı bir diğer yer.

Bunların yanı sıra benim en etkileyici bulduğum nokta filmin final jeneriği. Hem kendinizi şehitlerimize bir saygı duruşunda duruyor gibi hissediyor hem duygulanıyorsunuz. Bir yandan da yıllar içinde verdiğimiz şehit sayısını görüp durumumuzun ne kadar vahim olduğunu bir kere daha anlıyorsunuz. 

Her ne kadar propaganda filmlerine çok sıcak bakmasam da, Kürt sorununu gösterenleri eleştirmiyorum. Çünkü bu, Türk olarak hepimizin hassas olması gereken bir nokta. 28 yılda 6 binden fazla şehit vermiş bir ülke olarak bu konuda farkındalık yaratmak, belki insanların gözüne sokmak, hatta biraz 'gaza getirmek' gerekiyor diye düşünüyorum. Fakat şunu da söylemek lazım, böyle film çok var. Hatta içlerinde çok konuşulanları, çok gişe yapanları da var. Onların içinden sıyrılıp, kendine daha zirvede bir yer bulamıyor ne yazık ki bu film. Filmi izlemeyi düşünenlere yapımından, kurgusundan ya da değişik bakış açısı içerdiğinden değil de hikayeyle özdeşleşip milliyetçi duygular yaşamak adına izlemelerini öneririm. iyi seyirler...

Bülten kaydı için tıklayınız