Tebaadan Ulusa Erken Dönem Sinema Tarihi 1896 - 1943 Arası Bir Tarihselleştirme Önerisi

Özlem Tuğçe KAYMAZ profil resmi

Kategorisi : Türk Sinema Tarihi Arşiv

Yayınlanma tarihi : 19.09.2020

Etiketleri :


Özlem Tuğçe Keleş'n 2020 yılında Türkmen kitabevinden yayınlanan Tebaadan Ulusa Erken Dönem Sinema Tarihi 1896 - 1943 Arası Bir Tarihselleştirme Önerisi isimli kitabında değerlendirdiği birincil kaynakların bir kısmı aşağıdaki gibidir. 

 

Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Sinema ile ilgili düzenlemeler, önermeler ve yazışmalar hakkında telgraf ve mektupların bir kısmı

 

Fransa Tebaasından Mösyö Jamin’in Sinematograf Makinesi için Elektirik Lambası Ruhsatı Talep Ettiği Hakkında

                                                                                                    Tophane-i Amire Müdiriyeti Maruz-ı Çaker-i Kemineleridir ki,

Fransa devleti tebaasından Mösyö Jamin hareket-i insaniye ve hayvaniyeyi gösterir sinematograf nâm âlete lüzûmlu olan elektirik lambasının bir kerre de Tophâne-i  Âmirece nazar-ı tedkikden geçirilmesi münasib olacağı Posta ve Telgraf Nezâret-i Aliyye’sini tezkire-i cevabiyesinde muharrer idüğü beyân-ı âliyisiyle icrâ-yı îcâbı hâme-i arây-ı tazîm ve ibrâl olan 17 Temmuz 312 tarihli tezkire-i sâmiye-i hidivlerinde emr ü işâr buyurulmasıyla  ledü’l-havale bu husûs hakkında şehremâneti celîlesinden vürûd eden 18 Mayıs 312 tarihli tezkire üzerinde mezkûr lamba henüz gelmemiş ise de bunun Tophâne’ye âid olmayup muayene ve tedkiki Telgrafhâne Fen Komisyonu’na râci bulunduğu Tecrübe ve Muayene Dâiresi’nden îfâde ve bu babdaki evrak leffen takdîm kılınmağla arz-ı beyân keyfiyetine ibtidâr olundu.Ol bâbda emrü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. 5 Rebiûlevvel 314-3 Ağustos 312 [15 Ağustos 1986]


 

 



                                        

 

       

   

       

 Yâverân-ı Hazret-i Şehriyariden

 Tophâne-i   Âmire Müşiri ve Umum Mekâtib-i Askeriye-i Şâhâne Nâzırı

                                                                                       Bende Bâbıâli Dâire-i Hâriciye

5 Muharrem 314 ve 17 Haziran 1896 tarihli Fransa Sefareti’nden vârid olan takririn sûretidir.

Fransa devleti tebaasından Mösyö Jamin hareket-i insaniye ve hayvaniyeyi gösteren sinematograf tâbîr olunur, nev icâd bir âlete lâzım gelen ziya-yı kehribâyı tenvîr eden tek bir irtisâm lambası içün ruhsat talep ettiğinde Şehremanetine ve ondan sonra Tophâne-i Âmire’ye ledü’l-müracaa devâir-i resmiyeden hiçbirisi müsâade-i lâzımeyiîtâ etmek iktidarında bulunmadığı anlaşıldığından tevsî-i furûna pek çok hidmet eden mezkûr âletin lambası içün iktizâ eden müsâade hakkında irâde-i seniyeye-i hazret-i şehriyarininn ısdârı husûsuna himmet buyurulması iltimâs olunur.

                                                                                                    Posta ve Telgraf Nezâreti

 

Marûz-ı Çâker-i Kemîneleridir ki,

Şeref bahş-ı eydî-i tazîm ve ibrâl olan fı 13 Haziran 312 tarih ve 60 numaralı tezkire-i sâmiye-i cenâb-ı Sadâret penâhileri arıza-i cevabiyedir. İrade buyurulan sinematograf nâm âlet husûsi fotograf vasıtasıyla hareket-i insaniye ve sâireyi irade edüp bunun tecrübeten ircâsı kuvvetli bir menba-ı ziyaının vürûduna vabeste idüğü ve bu da mahsa elektirik lambasıyla husule geleceği ve lambanın işgali içün ufak bir vasıta-i muharreke ile tahrik edilmesi mümkün olan elektirik makinesi sehlü’l-istimâl olmağla beraber bir güne tehlikesi olmayup hatta Avrupa’nın büyük şehirlerinde dahi şâyân-ı takdir olduğu ve mezkür âletin tiyatro veya diğer bu gibi bir mahale vazında bir mahzûr mütâlaa olunmadığı Nezâret Fen Müşavirliğinden îfâde kılınmış ise de bir kere de Tophâne-i   Âmirece bazı emsâli vechle nazar-ı tedkikden geçirilmesi zımnında oraya irsâli menût-ı irâde-i aliyye-i hidivâneleri idüğünün evrâk-ı mersûlenin yine leffen takdîm ve iadesiyle arz ve beyanına cüret kılınmağa ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. 20 Muharrem 314 ve 20 Haziran 312 [2 Temmuz 1896]                                               

                                                                                                 Posta ve Telgraf Nâzırı

Bende Hüseyin Hüsnü (?)

                                                                                              

 

Vaynberg [Weinberg], Siminis ve Partinadi Adlı Sinemacıların Gümrükte Bulunan Malzemeleri Hakkında

Marûz-ı Çâker-i Kemîneleridir ki,                                                Rüsûmat Emâneti

Vaynberg ve Siminis ve Partinadi nâmlarına olarak Galata Emtia-i Ecnebîyye Gümrüğü Nezâretine vürûd edip numûneleri heyet-i teftişiyece bilmuayene imrâr ve idhâllerinde mahzûr olmadığı ifâde edilmesi üzerine iktizâsı ol bâbdaki raporun lefıyle makâm-ı âcizinin iki yüz yetmiş numaralı ve 12 Ağustos 1320 tarihli tezkeresiyle istîzân edilmiş olan tenvîrâta mahsûs tel ve kömür ve lamba şişesi hakkındaki emr-i cevâbî-i sadâret-penâhilerinin istîzâne müsâberet kılındı ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l emrindir. 4 Zilkade 1322 ve 28 Kânun-ı evvel 1320 [10 Ocak 1905]

                                                                                          Rüsûmât Emini

 

 

Tiyatrolar Hâsılâtından Alınacak Dârülaceza Âidatının Tahsilatı Hakkında

  1. Sertahsildar tahsîldarların derece-i ulâda emri olup tahsîldarın muamelâtının dâimâ teftîş ve vazîfe dâirelerini kendi mesûliyeti dâhilinde olarak fakat muhaberenin tasvibiyle tayîn eder.
  2. Sertahsîldâr tahsîlatın hakkıyla ve muntazaman icrâsını temîn içün İstanbul merkez îtibâr olunarak her tahsîlâtın hakkıyla ve muntazaman icrâsını temîn içün İstanbul merkez îtibâr olunarak tahsîldâra münavvebe sûretiyle muntazaman ve mutarriden tatbik olunmak üzere mesûl bir dâire vazîfe tayîn ve tahsîldarların talîmât dâiresinde hareket edüp etmediklerine dikkat edecektir.
  3. Tahsîlatın kayd ve teslîmi içün sertahsîldar dahi dâhil olarak tahsîldarlar üç günde bir defa müctemian merkez idâreye gelerek tahsîlâtı vermeye teslîm edeceklerdir.
  4. Her mevsimde Dârülaceze ve Bilâd-ı Selâse’nin muhal-i muhtelîfesinde icrâ-yı lub’iyyât ederek kumpanyalardan âidatın tahsîlini temîn maksadıyla hangi kumpanyanın nerede icrâ-yı lub’iyyât eylediği ve hangi tahsîldâr marifetiyle ne mikdâr âidatın tahsîl olunduğunu gösterir sûretde her mah nihayetinde müfredat vechle takdîm edecek ve tahsîldârlardan haftalık sûretiyle alacağı raporları dahi rapt ve tevdî edecekdir.
  5. Tahsîldârların vazifelerini yolsuz veya noksân îfâ etdiklerini bizzat veya bil-vasıta görüp veya işiderek şikâyetde ve müsâmaha veya ihmâl etdiği takdirde sertahsîldâr hakkında tahsîldâra tatbik edilecek 14. Maddede muharrer cezanın iki misli tatbik olunacakdır.
  6. Sertahsîldârların tahsîldarlarla muavinlerin îfâ-yı vazîfe husûsunda gösterecekleri gayret ve adem-i dikkatden dolayı haklarında vereceği şükür ve şikayet-i mutazammm raporları  âhkâmı nazar-ı dikkate alınarak muhâsebece bit-tedkîk kanâat-ı kâmile hâsıl oldukdan sonra Müdûriyetce îcâbı mevkî-i icrâya vâz olunacakdır.
  7. Sertahsîldâr, tahsîldâr ve muavinlerin meşguliyetleri münasebetiyle yetişemeyecekleri mahallerde verilecek oyunlardan dahi âidat alınmasını temîn içün devâir-i belediye nezdinde teşebbüsat ve tâkibatda bulunarak memurîn-i mumaileyhimin mevcûd olmadığı zamanda kararı mütehhiz vechle devar-i mezkûre müfettişleri marifetiyle cem olunan âidatın tahsîline ve bu yüzden asla bir zarar vukûa gelmemesine hasr-ı gayret edecek ve mütemâdiyen takîbât-ı lâzime îfâ edecekdir. Sertahsîldâr bil-cümle oyun mahallerini dolaşmak mecbûriyetinde olduğundan tahakkukunda kendüsüne şehri 300 gurûş kadar masraf verilecekdir.
  8. Âidatın sûret-i istifâsınca mahsûs olacak lüzûm ve bunun îcâb edeceği istisnâiyete dair sertahsîldar tarafından bâ-rapor teklîf olunan işkâli muhâsebece tedkîk ve Müdûriyet-i Merkeziyece tasvib olundukdan sonra ihrâ edilir.
  9. Tahsîldârların işbû talîmât ile taayyün eden tiyatrolardan âidat tahsîli vazifesinden mâada nizâmnâme mûcibince meselenin men veya Dârülacezeye sevki husûslarında takîb edecekleri hat ve hareket başkaca bir talîmât ile tayîn olunacakdır.Dârülaceze ve Bilad-ı Selasenin İstanbul ciheti kendilerine vazîfe merkezidir.
  10. Tahsîldârlar suver-i dâhil ve hâricindeki mevâkide îcâb-ı hâl ve ihtiyaca göre gösterilecek mevkîe gitmeğe mecbûrdurlar. Memur oldukları oyun mahallerinde mevâki-i sâire-i mücaverede dahi oyun olduğunu haber alurlar ise vesait-i mümküne ve müstacele ile Sertahsîldâra hemen ihbar eylemekle mükellefdirler.
  11. Tahsîldârlar lüzûmu hâlinde evsâf-ı lâzimeyi hâiz olarak % 10  âidatla muhasebece gösterilecek lüzûm üzerine Müdiriyetin izniyle muavinler terfik edilecek ve işbû muavinlerin vazifece gösterecekleri tekâsülden refakatlerinde bulundukları tahsîldârlar mesûl tutulacak ve hesap esnasında muavinler dahi hazır bulunarak koçan diplerini imza edecekleri ve aynı sûretle tiyatro müdir veya müstecirleri dahi tahtîm veya imzâ edeceklerdir.
  12. Tahsîldârların müctemian üç günde bir defa muhâsebeye behemehal müracaat ve koçanlarındaki tahsîlâtı kayd etdirüp ellerindeki parayı usûlü dâiresinde bit-temâm vezneye teslîm edeceklerdir.
  13. Tahsîldârlar mahalleri matbuat ve devâir-i belediyeye mürâcaat vesâir vesâit-i mümküne ile istihbâr eylemekle mükellef bulunduklarından vaktiyle lub’iyyât mahallerini haber alamamak veya lub’iyyât mahallerinde vâkit-i muayyeninden sonra isbat-ı vücud eylemek gibi hâl ve hareketde bulunarak ziyâ-ı âidata sebebiyet verdikleri takdirde zâyi olan mikdâr âidatı iki misli olarak o mevkîe memur olan tahsîldâr tazmine mecbûrdur. Ancak bu zararın tâyininde ihtilaf hâsıl olmamak üzere lub’iyyât icrâ eyleyen kumpanyanın o gün içün hasebül misâl vermekde olduğu âidat kıyas olunarak vesatisi tazmin ettirilecek ve bu husûsda sermüfettişin dahi müsamahâsı anlaşılacak olursa tazmine iştirâk ettirilecekdir.
  14. Tahsîldârlar oyun kişileri bilet furûhta başlamadan la-akl bir saat evvel vazifeleri başında bulunacak ve işbû talîmât âhkâmına muhâlif hareket eden tahsîldârların ilk defa nisf, ikinci defasında tam maaş ve üçüncü defasında ise kaydı terkin olunacakdır. İstihdâm olunacak muavinlerin tecziyesi muamelâtı sertahsîldâr tarafından verilecek rapor üzerine muhâsebece îfâ olunur.
  15. Tahsîldârlar sertahsîldârların mezuniyetini ihtihsâl etmeksizin velev bir gün içün olsun hiçbir sebeple rüfekasından birine tevdî-i vazîfe edemez memur ve mesûl oldukları dâirede oyun bulunmadığı eyyâmda ise her biri müştereken ve müttehiden îfâ-yı vazîfe eylemekle mükellef oldukları cihetle bu sırada sertahsîldârın emrine âmâde bulunmağa ve gelemedikleri sûretde ise mazeret-i meşruaların usûlen isbata mecbûrdurlar.
  16. Maksad-ı istihdâmlarına mugayir ve devletce mevzû-ı usûle muhâlif olarak tahsîldarlardan hiçbiri bizzat vazifesinden gayrı bir işle iştigal edemez aksi hâlde hemen vazifesinden çıkarılır.
  17. Dârülaceza âidatı tiyatrolardan satılacak biletlerin kıymetine göre oyunun hâsılât-ı umûmîyesinden nizamına tevfîkan yüzde on nisbetinde tamâmen ihza edilecek ve biletlerin aded ve kıymeti tahsîlat koçanlarının her iki kısmına müfredat vechle tahrîr olunacak ve her ne sebep ve bahâne ile olursa olsun hesabı göstermemek veya âidatı noksân îtâ etmek veyâhud hiç âidat vermemek isteyen tebaa-i Devlet-i Aliyye’den bulunan kumpanya ve müsteciri hakkında tahsîldâr tarafından verilecek rapor üzerine muâmele-i mukteziyenin îfâsı içün ol bâbda Şûrâ-yı Devletden verilen kararın iradesiyle sertahsîldar bâ-müzekkere zâbıtaya mürâcaat âidatın o gün tahsîli her neye mutevakkıf ise mesuliyet dâhilinde olarak icrâ ve sûret-i hâlden tahriren muhâsebeyi haberdar eyler.
  18. Tahsîldârlar sur hâricindeki tiyatrolarda bulunarak tahsîlat icrâ eylemeleri şartıyla mesârif-i rahiyelerine mukâbil şehri tahakkukunda 150 gurûşa kadar masraf verilecekdir.
  19. Tahsîldârlara senevî verilecek maaş ve masraf o sene zarfında tahsîl edecekleri âidatın % 25 tecavüz ettirilemeyeceği cihetle memurin-ı mûmâileyhinin bu keyfiyeti nazar-ı itinâda bulundururak ona göre cem ve tezâyüd-i vâridâta sâi bulunmaları muktezidir.
  20. İşbu talîmâtda muharrer mevaddın sevk-i tecârüb ve ihtiyacla tadîl ve tebdili veya mevâddı-ı sâiremin tezyîdi meclis-i idâre kararıyla icrâ olunur.
  21. Her tahsîldâr bir hafta zarfında tahsîl eylediği âidat-ı müfredat vechle gösterir sûrette sertahsîldâra o hafta nihayetinde bir rapor îtâ edecekdir.
  22. İşbu talîmât âhkâmına tamâmen tatbik ve icrâ ve vâridâtın ziyâdan vikâyesi için iktizâ-yı hâle göre tedâbir-i ittihâz ve teftişât icrâsı vazifeten Dârülaceza muhâsebesine âid olmağla bu husûsda terettüb edecek mesûliyete muhâsebe-i mezkûrenin hissadâr bulunduğu vâreste-i kayd ve beyândır.

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesinin 30 Temmuz 327 tarihli tezkire-i aliyyesi sûretidir:

Tiyatrolar hâsılâtından Dârülaceza içün yüzde on nisbetinde alınmakda olan âidatın tiyatro kumpanyalarının taleb ve arzuları vechle velev ona mukâbil senede müessese-i mezkûre menfaatine bir oyun vermeleri sûretiyle olsun ilgâsı müessese-i mezkûrenin dûçâr olduğu müzayaka-yı mezkûrenin ibkası lüzûmunu mutazammın Müessesât-i Hayriye-i Sıhhıye Müdîriyetinden alınan tezkire üzerine keyfiyetin li-ecliz-zikr Şûra-yı Devlete havâlesi sadâret-i uzmâya arz edilmiş idi. Tiyatro biletlerinden damga resminin istifâsı damga kânûnunun madde-i mahsûsu ve tiyatroculardan ruhsât tezkiresinin ahzı da temettü nizamnâmesinin beşinci maddesi âhkâmından bulunmasına mebnî bit-tabîi lağvı gayr-ı kâbil olup tiyatro biletlerinden % 10 nisbetinde alınmakda olan Dârülaceza iânesinin ahzından tiyatro kumpanyaları tarafından taleb olunduğu vechle senede bir defa mezkûr Dârülaceza menfaatine birer oyun verilmek şartıyla sarf-ı nazar edilmesi cihetine gelince muhtelîf mevsimlerde muvakkat ve perakende sûretiyle icrâ-yı lub’iyyât eden tiyatro kumpanyalarının satışı pek cüz’i olduğu içün bundan edilecek istifâde temîn-i maksada gayr-ı kâfi olmağla berâber salifül’l-beyân iânedâr-ı mezkûrenin başlıca vâridâtını teşkîl eylemekde ve esâsen tiyatrocuların kâr ve menâfıinden hisse ifrâzı sûretiyle alınmayup bilet fiyatlarının öşrüne müsâvî bir mikdarın zammı sûretiyle hamiyetmendân ahâliden tahsîl edilmekde olmasına ve iâne-i mezkûrenin bu sûretle ahzı Dârülaceza nizâmnâmesinin yedinci maddesi âhkâmından bulunmasına binâen bunun sûret-i âhiri ile istîfâsı mugayir-i nizam olacağı Şûrâ-yı Devlet Tanzimat Dâiresinin bâ-buyurulduyu sâmi tevdî buyurulan 19 Temmuz 327 tarihli mazbatasında gösterilmiştir. Efendim.

 

 

 

 

 Arşivlerden Ulaşılabilen Filmler

1914-1939 yıllarında Sedat Simavi, Fikret Şadi Karagözoğlu,

Fuat Uzkınay, Celal E. Arseven, Kemal ve Şakir Seden Kardeşler,

Muhsin Ertuğrul gibi Yönetmenlerin Çektiği Kurmaca Filmler

1914 Himmet Ağa’nın İzdivacı (yarım kaldı).

1917 Casus, Pençe, Bican Efendi Belediye Müfettişi, Bican Efendi Tebdil-i Havada

1918 Bican Efendi Mektep Hocası, Alemdar Vakası (Sultan Selim-i Salis), Bican Efendi’nin Rüyası, İzmir Mitingi

1919 Bican Efendi Vekilharç, Binnaz, İstanbul Perisi, Tombul Aşığın Dört Sevgilisi, Mürebbiye

1922 İstanbul’da Bir Facia-yı Aşk, Nur Baba (Boğaziçi Esrarı)

1923 Ateşten Gömlek, Kız Kulesi Faciası, Leblebici Horhor, Sözde Kızlar, Zafer Yolları (Belgesel)

1928 Bir Gece Faciası, Ankara Postası

1930 Kaçakçılar

1931 İstanbul Sokaklarında (Sesli)

1932 Bir Millet Uyanıyor, Karım Beni Aldatırsa

1933 Aysel -Bataklı Damın Kızı, Söz Bir Allah Bir, Allı Yemeni, Karanfil, Ayrılık, Cumhuriyet Marşı, Düğün Gecesi, İstanbul Marşı, Naşit Dolandırıcı, Fena Yol, Cici Berber

1934 Leblebici Horhor (3), Milyon Avcıları

1937 Güneşe Doğru

1938 Aynaroz Kadısı, Taş Parçası

1939 Allahın Cenneti, Bir Kavuk Devrildi, Kıvırcık Paşa, Türk İnkılabında Terakki Hamleleri (belgesel), Tosun Paşa, Yılmaz Ali

 

 

Şark Sinemaları Anonim Şirketi Vekîli’nin Brüksel Sefâretine İstanbul Memuru Tarafından Aylık Resimlerin Peşin Ödenmesinin ve Sinematograf Kitâbelerinin Türkçe Harflerle Yazılmasının İstendiği Bildiren Yazısı

 İstanbul Polis Müdiriyeti Tahrîrât Kalemi

 

 

 

 

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesine

Emniyet-i Umûmiye Müdiriyeti îfâdesiyle vârid olan 2 Kânun-ı sâni 329 tarih ve 319 numaralı tezkire-i aliyye nezâretpenâhileri cevabıdır.

    Dersaâdet’deki Şark sinemalarına karşı birtakım tasîbât gösterilmekte olduğu beyânıyla iktizarının îfâsı emr ve işâr buyurulmuştur. Brüksel Sefâret-i Seniyyesinin bu babdaki mektubunda tadâd edilen ihtilâfatın birincisini teşkil eden mesele sinema yazılarında Türkçe dahi bulunması için Darü’l-fünûn talebi tarafından izhâr edilen arzu ve isâf edilmediği takdirde sinemanın derhal sedd edileceği gönderilen bir memur vasıtasıyla Sinema-yı Şarkî Müdirine tehdîdde dermiyan edildiğinden ibaret olup, hâlbuki mezkûr sinemayı bu yolda bir tebligat îfâsı içün memur izam edilmediği ve şu halde iddia-yı mezkûr hilâf-ı hakikat olduğu arz olunur. Ol bâbda emr üferman hazret-i men-lehü’l-emrindir.

                                                                                       23 Kânun-ı sâni 329 [5 Şubat 1919]

                                                                                        Polis Müdiri Nâmına Kâmil

 

 

 

Osmanlı Donanma ve Müdâfaa-i Milliye Cemiyetleri Tarafından Tertip Edilen Eğlencelerin Hâsılatından Dârülaceze’ye Âidat Kesilmemesi Hakkında

Dâhiliye Nezâret-i Celilesine                                           Osmanlı Donanma Cemiyeti

Donanma ve Müdafaâ-i Milliye Cemiyetlerine âid posta ve telgraf husûsâtının ucûrâtdan muafiyeti kavanin-i mahsûsa ile takayyüd edilmek sûretiyle cemiyat-ı âcizânemiz hakkındaki müsâadât ve teshilâtın asâr-ı fıiliyesi görüle gelmekde olduğu halde cemiyetlerimiz tarafından temîn-i vâridât ve teksîr-i iânât maksadıyla tertîb olunan müsâmerelere  sinemalardan şehremânetince ruhsatiye ve Dârülaceza rüsûmu taleb edilmekde ve ısrâr  olunmaktadır. Müstagni-i arz ve îzâh olduğu üzere vatanın halâs ve selâmeti içün teessüs etmiş ve bu gayeye doğru yürümekde bulunmuş olan cemiyâtımız varîdâtından maksad-ı teşekkülümüze nisbeten ikinci derecede bir müessese-i hariye içün Beyoğlu cihetindeki tiyatro ve eğlence mahallerinden tahsîl edilemeyen bir resmin istîfâsına tâbî olarak rızâyı nezâretpenâhileri lâhık olamayacağından rüsûm-ı mezkûrenin tahsîli cihetinden sarf-ı nazar edilmesinin şehremanetine emr ve işârı husûsunu istirhâm eyleriz. Olbâbda emr ü fermân hazret-i men-lehü’l-emrindir. 14 Temmuz 330 [27 Temmuz 1914]

Müdâfaa-i Milliye Cemiyeti Reisi                                Osmanlı Donanma Cemiyeti Reis-i

                 Bende İsmet                                                               Sânisi nâmına Mehmed

 

 

 

Tiyatro Piyesleri ile Film Şeritlerinin Sansür Merkezince İncelenmesi Hakkında

                                                                                  Dâhiliye Nezâreti

                                                                                  Emniyet-i Umûmîye Müdiriyeti

Fi-mabâd tiyatro piyesleriyle sinema şeridlerinin doğrudan doğruya polisçe tedkik ve tâkib edilememek ve binaenaleyh bu babda sansür heyetince hakk-ı müdahale kalmadığının bilcümle sansür merâkizine emr edildiği ledel-muhabere başkumandanlık vekâlet-i celilesinden vârid olan tezkere-i cevabîyede bildirilmiş olmağla ona göre icrâ-yı îcabı lüzumu tashihen tebliğ olunur efendim. Fî 3R sene 333 fî 10 Şubat sene 330 [23 Şubat 1915]

                                                                                          Dâhiliye Nâzırı nâmına Müsteşar

                                                                                          Hukuk müşaviri nâmına

 

 

 

 

Osmanlı Ordusu’na Ait Çeşitli Görüntülerin Filme Alınması ve Memâlik-i Osmaniye Dışında Gösterilmesi Hakkında

                                                                                               İstokholm Sefaret-i Seniyyesi

Hâriciye Nâzırı Devletlü Halil Bey Efendi Hazretlerine

Devletlû efendim hazretleri 2 Teşrin-i evvel 915 tarih ve 73235/278 numaralı Umûr-ı Ticariye Müdiriyeti îfâdesiyle şeref-mütevârid tahsinat-ı aliyye-i nezâret penâhileri cevâbıdır.

Ordu-yu Osmaniye’nin hâricde hüsn-i tesiri olacak bazı menâzırını neşr etmek ve müteffiklerimizin bu misüllü resimlerini Dersaadet’e celb ile tamîm eylemek husûsunda Resne Fotografhânesi sahibi Bahaeddin Bey’in teklif edeceği hidemâtın emr-i sâmileri mûcibince sefaret-i seniyyece hüsn-i kabul-i tâmme mazhar olacağı ve bu da bâbda taraf-ı bendegânemden min-gayr-i haddin asla deriğ-i gayret edilmeyeceğini arza mücaseret eylerim. İstokholm’de de sâir şehirlerde olduğu gibi yüzlerce sinematografhâne mevcûd olup her hafta tebdîl edilen programlarında muntazaman düvel-i müteharibenin o hafta zarfındaki harekât-ı harbiye ve askeriyesini harb menâzırını musavver yeni yeni ve pek uzun şeritler inzâr-ı âmmede tedavir edildiği ve bunların efkâr-ı umûmiyede pek büyük hüsn-i tesîri olduğu hâlde Ordu-yu Osmanî’nin menâzırını irâe eden şeridlere pek ender tesâdüf edilmekde ve ancak birkaç küçük manzaraya münhasır kalmaktadır. Ordu-yu Osmani’nin menâzır-ı muhtelifesini sinematografla ahza Harbiye Nezâret-i Celîlesince karar verilmiş olduğu hayli müddet evvel matbuât-ı Osmaniye’de müsâdîi nazar-ı bendegânem olmuşdu. Bu müsillü menâzırın hâricde hüsn-i tesîr hâsıl edeceği vareste-i arz ve tasvir olmağla karar-ı mezkûra mevkî icraya konulması ve şerîdler ihzâr edilmiş olduğu takdirde tebligat-ı resmiye ve gayrı resmiyelerle semere-i şecaat ve besâletine hayret ve takdirle mutalli olan İsveç efkâr-ı umûmîyesinde her gün yeni bir efser-i zaferle tetevvüc eden muhterem  ordumuzu yakından tanıtmak sûretiyle daha refî bir mevkî-i şeref kazandırmak üzere mezkûr şeridlerin-yine iâde edilmek üzere- İstokholm’e irsâli her suretle münasib olacağının ve buradaki sinematografhânelerde taraf-ı kemterânemde ibrâz müsâade-i kusur edilemeyeceğinin arzına, bahş buyurulan vesileden bil-istîfâde, mücâseret kılındı. Ol bâbda ve her halde emr ü ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir.

                                                                                             14 Teşrin-i evvel [Ekim] 915

                                                                                         Sefaret-i Seniyye Maslahatgüzarı

                                                                                                Bende Manyasizâde Feridûn

 

 

 

 

Levant Sinematograf adlı İngiliz Şirketi’nin Şark Sinematograf Şirketi adıyla Osmanlı Anonim Şirketi Haline Dönüştürülmesi Hakkında

Ticaret ve Ziraat Nezâret-i Celîlesine.                       15  Kanun-ı sâni 332 [28 Ocak 1917]

26 Mart 331 tarihli ve 22 numaralı tezkîre-i aliyyelerine cevabdır.

Aydın Vilâyeti’nde müteşekkil “Levent Sinematograf” nâmındaki İngiliz şirketinin “Şark Sinematograf Şirketi” unvanıyla bir Osmanlı Anonim Şirketi haline kalb ve ifrağı ve nizamnâme-i dâhilî lâyihâsının madde-i müteallıkasının heyet-i umûmiyeye iştiraki için hissederânın lâ-akl on hisseye mâlikiyetinin şart ittihâzı sûretiyle tadîli husûsuna Şûrâ-yı Devlet ve Meclis-i Vükelâ kararıyla bil-istizân irâde-i seniyye-i cenâb-ı padişâhî şeref-sudûr buyurularak sûret-ı musaddıkası muâdil-i nizâmnâme-i dâhilînin Divan-ı Hümâyûn Beylikçiliği’nden musaddak sûretiyle beraber savb-ı âlilerine isrâ kılınmağla îfâ-yı muktezası siyâkında. 14 Kanun-i sâni 332 tarihli İrade-i Seniyye üzerine.


Sinemalar hakkındadır

32. Sinema tiyatrosu inşâ ve küşâdı tiyatrolar hakkındaki âhkâma tâbî ve tiyatrolara dâir olan birinci faslın 1, 2, 3, 4, 19, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28 inci maddeleri âhkâmı ile bunlara müteallik âhkâm-ı cezâiye sinemalara dahi şâmildir. Ancak bina dâhilinde olmayarak bahçe ve arsa gibi açık mahallerde küşâd edilen sinema tiyatroları 2, 3, 4, 19, 20 inci maddelerle 33 üncü madde âhkâmından müstesnadır.

33. Sinema tiyatrosu müdirleri âhkâm-ı anifeden başka âhkâm-ı âtiyeye dahi riayete mecbûrdur. Evvela: Ziyâ-ı aks husûlu için Samgı eteri hâvî karbori lambalar istimâl edilmemek. Saniyen: Cihaz-ı akîseyi kâbiliyet-i ihrakıyyesi olmayan mevadd ile inşâ olunmuş bir küçük oda derûnuna umûmun hurûcuna mahsûs mahallin cihet-i muhalifine vâz etmek. Sâlisen: Cihazın mevzû bulunduğu küçük odayı.  ….. kısmında açılmış ve ince delikli madeni bir setre ile örtülmüş bir menfez vasıtasıyla havalandırmak.

Rabian: Sefne elektriği ile film arasına saptı suyu hâvî bir fıçı vâz etmek.

Hamisen: Tedrici açılan filmi yalnız bir deliği mevcûd madeni bir sandık içine toplamak.

Sadisen: Cihazın mevzu bulunduğu odada iki işçi bulundurmak.

Sabien: İşçilerin ellerinin erişebileceği bir mahalle su ile memlû iki kova vâz etmek.

Saminen: Cihazın mevzû bulunduğu odada sigara içilmemek.

Tasien: Küçük oda derûnunda müteharrik ve kızgın lambalar istimâl etmemek ve nâkil-i elektrikîleri mahfuz bir hâlde madem ince borular içinden geçirmek.

 

Sinema müdirleri mevkî-i temâşâya vâz edecekleri kordelaların iki kıta programını la-akl yirmidört saat mukaddem polis dâiresine tevdîe ve programda bazı esbâb ilcâsıyla tadîlât icrâ edilmiş ise işbu tâdîlât-ı dahi esbâbıyla beyâna mecbûrdurlar.

 

Birinci defa olarak mevkî-i temâşâya vâz edilecek sinema filmlerinin İstanbul’da polis müdiriyetlerinden taşralarda en büyük mülkiye memuru tarafından gönderilecek memurun huzurunda provasının icrâsıyla tasdiki muktezidir. Bu sûretle memur-ı mahsûsuna irâe ve ihtihsâl-i müsaade edilmemiş filmlerin mevkî-i temâşâya vâzı memnûdur.

 

Filmleri izahen perdeye aks ettirilecek yazıların herhalde Türkçe olması mecbûridir. Ancak Türkçeden sonra es-sine-i sâire ile dahi izâhât îtâ olunabilir.

 

Alel-ıtlak enbiya-yı izâm tesaviriyle vâkâ-yı tarihiyyelerini musavver elvahın ve memâlik-i Osmaniyede tanınmış anasırdan birini tezyif ve tahkîr eden filmlerin irâesi memnûdur.

 

Hissiyat-ı milliyeyi cerihedar edecek ve asayişin ihlaline bâri olabilecek filmler ile mugayir-i edeb ve iffet açık menazirin iraesi memnûdur.

 

Otuzüçüncü madde âhkâmına muhâlif hareketi görülen sinema müdirleri haklarında kânûn-ı cezanın doksan dokuzuncu maddenin üçüncü zeyli mûcibince takîbât icrâ kılınmağla berâber bu gibi mahaller nevâkısın ikmaline değin polisce derhal sedd olunur.

 

34, 35, 36, 37, 38 inci maddeler âhkâmına muhâlif hareketi görülen sinema müdirleri haklarında kânûn-ı cezânın (99) uncu maddesinin üçüncü zeyli mûcibince takîbât icrâ olunur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ahlâka Mugayir Filmlerin Gösterilmesine Müsaade Edilmemesi Hakkında

 

Himaye-i Etfal Cemiyeti Heyet-i Merkeziye

Beyoğlu 171 Firuz Ağa

İstanbul, 9 Mayıs 1338 [1922] Telefon Beyoğlu 1406

Marûz-ı Âcizânemdir.

 

Muhat-ı ilm-i âli-i cenâb-ı nezâret penâhileri buyurulduğu üzere Himâye-i Etfâl Cemiyeti Şurâ-yı Devletce musaddık nizamnâmesi mûcibince bîvâyegân etfâle bil—fıil bezl-i himâyetden başka ahlâk ve secâyâ-yı sıbyâna müteallik bir nezâret-i şamile icrâsını dahi mekâsıdı meyânına idhâl eylemiş ve erbâb-ı sabâvet ve şebâbın mehâmid etvâr ile tahallukunu temîne hâdim teşebbüsâtı daima mesâisinin saff-ı evvelinde tuta gelmişdir.

   Aynı gaye-i âliyenin tarafdâr-ı kâvisi olan hükûmet-i seniyyenin bu maksad-ı hak ve hayrı temînen ibzâl-ı muâvenetden geri durmayacağı emr-i bedîdâr ve ahlâk-ı umûmiye üzerinde sû-i tesir ikâ edebilecek ahvâlin meni emrinde cânib-i hükûmetden her zaman görüle gelen muavenet ve teshîlatdan dolayı şahsı mânevî-i cemiyet minnetdârdır. Son zamanlarda bilhassa Beyoğlu sinemalarında sûret-i mahsûsada “gençlere memnû”  “ genç kızlara memnû” gibi daha ziyâde merâk ve tehâliki celb eden kaydlarda bil- -külliye  mugâyir-i âdâb ve ahlâk elvâh ve menâzırın umûma ve bilhassa şu memnûniyet kaydlarının câzibe-i münakisesine firifte olarak her zamandan ziyâde temâşâ saflarını dolduran genç erkek ve kız çocuklara arz ve teşhîrî, memleketin selâmet-i maneviye ve necâbet ahlâkiyyesiyle alakadâr olanları pek derin bir teessürle tahrik eylemektedir.

     Sinema gibi pek büyük rağbete mazhar olmuş bir vasıtanın bu gibi tesâvir-i reddiye ve elvah-ı seyyieye meşhed ittihaz edilmesi hiçbir memleketde tecvîz edilememekde olmasına nazaran Nezâret-i celîlerince gerek devâir-i inzibatiye-i Osmaniye ve gerek alakadar müessesât-ı ecnebîye nezdinde bu türlü mugayir-i ahlâk teşhîrâtın meni hakkında vâki olacak teşebbüsatın tesirden hali kalmayacağı ümidiyle nazar-ı dikkat-i nezâretpenâhilerinin celbine müsâraat kılındı. Ol bâbda emr ü ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir.

     

 

 

Polis Müdiriyetine

Mugayir-i âdâb ve ahlâk elvâh ve menâzırın sinemalarda teşhîri ahlâk-ı umûmiye nâmına pek muzırr olacağından meni hakkında mukaddemâ vukû bulan vesâyâ üzerine îcâb edenler nezdinde teşebbüsatda bulunularak o misillü elvâh ve menârın teşhîr edilmesi esbâbının bil- -istihsâl memûrîn-i zâbıtaya vesâyâ-yı mukyeziye icrâ edildiği taraf vâlâlarından cevâben bildirilmiş idi. Hâlbuki bir müddetden beri gerek Kadıköye cihetinde gerek Beyoğlu’nda kâin sinemalarda gençlere memnû ve genç kızlara memnû gibi daha ziyade merak ve tehâlike câlib kayıdlarla bil-külliye ahlâk ve adâba muhâlif elvah ve menâzırın umûma bilhassa şu memnûiyet kaydlarına câzibe-i münakisesine kapılarak her ne zamandan ziyade temâşa saflarını dolduran genç kız ve erkek çocuklara teşhîr edilmekde olduğu bu defa Himâye-i Etfal Cemiyeti heyet-i merkeziyesi riyâsetinden vârid olan tezkirede beyan edilmekde olup meşhûdâta istizân eden işbû işâr bu bâbda cihât-ı sâireden evvelce vukû bulan ihbârâtı müeyyed olduğu ve sinema gibi pek büyük rağbete mazhar olmuş bir vasıtanın o misillü tesâvir-i reddiye ve elvâh-ı seyyieye meşhed ittihaz edilmesi memleketin selâmet-i mânevîye ve necâbet-i ahlâkiyesi üzerinde husûle getireceği sû-i tesîr sebebiyle hiçbir vechle tecviz edilemeyeceğine binaen teşhirât-ı mümâsilenin meni hakkındaki teşebbüsâtda henüz bir netice istihsâl edilememiş ise teyidiyle mugayir-i ahlâk elvâh ve menâzırın sinemalarda meni teşhir-i esbâbının temîni ile netice-i muamelenin inbâsı siyakında.

                                                                                           

                                         

 

Belge Özeti :   Fransa tebaasından Mösyö Flaman'ın sinematograf aletinin kendisine iade edildiği, ama Galata Gümrüğü tarafından el konulan kendisine ait yanıcı kimyevi maddelerin iade edilemeyeceği.

Yer Bilgisi :   206 - 78

Dosya Ek :  

Belge Tarihi :   M-11-01-1898

 

Belge Özeti :   Sinematografta kullanılmak üzere Roma'da bulunan Tozi namındaki İtalyan kumpanyası tarafından Dersaadet ve İzmir'e gönderilmekte olan elektrik makinelerinin imrarına müsaade itası. (Rüsumat; 242126)

Yer Bilgisi :   3229 - 242126

Dosya Ek :  

Belge Tarihi :   H-09-12-1325  1907

 

 

Belge Özeti :   İngiltere tebeasından Mister Henri ve William namlarındaki zatların sinematografta kullanılmak üzere Dersaadet'e getirecekleri makinelerin İngiltere Sefareti'nin iltimasıyla icra-yı lubiyat eyledikden sonra avdetlerinde götürülmek üzere gümrükçe teminata rabten imrarı. (Dahiliye)

Yer Bilgisi :   3154 - 236505

Dosya Ek :  

Belge Tarihi :   H-18-08-1325 1907

 

 

Belge Özeti :   Balkan Harbi: Balkan şavaşı sonrası yapılan müzakereler hakkında Hollanda Hariciye Nazırı ile Hollanda Sefiri Aristaki Bey'in görüşmesine dair notların Osmanlı Hariciye Nazırı Gabriel Efendi'ye gönderilmesi. Bazı pana ve sinematograf kumpanyaların Türklerin mezalim yaptıklarına ilişkin Avrupa kamuoyunda nefret uyandıran tablolar yapdıkları. Edirne'nin muhasarasına dair savaş muhabirlerinden Yüzbaşı Fabyus'un Şimal ceridesine gönderdiği mektubun Fransızca tercümesinin Lahey sefaretine gönderilmesi. Amerikan Ortodoks kilisesinin New York'da Müslüman ve Hristiyan Arnavutların mitinglerini eleştiren Rus katadreli duayenlerine cevaben Rus Sinodu'na gönderilen mektuların tercümeleri.

Yer Bilgisi :   2080 - 1

Dosya Ek :  

Belge Tarihi :   M-09-01-1913

 

 

Belge Özeti :   Yeni Türkiye ile eski Türkiye arasındaki farkları gösterecek bir filmin tatbikatını tedkik için geldiği beyan olunan Pathe müessesesinin mümessilinin Askeri Müze'de bulduğu bazı kostümlerin iki ay zarfında iade edilmek üzere Paris'e götürülmesine müsaade olunmasını Mösyö Sarrou'nun iltimas ettiği. (Fr.,Osm.)

Yer Bilgisi :   256 - 53

Dosya Ek :  

Belge Tarihi :   M-17-03-1927

 

 

Belge Özeti :   Gelibolu Cephesi'nden sinema ve fotoğraf çeken Darülmuallimin Fotoğrafi Muallimi Necati Bey'in takdire şayan görülerek çektiği filmlerin çıkarılması için askeriyeden boş film istendiği ve Çanakkale Cephesi'ne de gideceğinden harcırah ve masraflarının karşılandığı.

Yer Bilgisi :   1210 - 33

Dosya Ek :  

Belge Tarihi :   H-25-08-1333

 

                                     

Kitap içerisinde kullanılan ve referans verilen birincil kaynaklar hakkında daha fazla bilgi almak için; ozlemtugce.keles@gmail.com adresine mail atabilirsiniz. 

Bülten kaydı için tıklayınız